I. Ulusal Mimarlık Akımı’nın ilk örneklerinden biri olarak işgal yıllarında inşa edilen Dersaadet Cinayet Tevfikhanesi (Sultanahmet Cezaevi) 22 bin m²’lik bir alanda konumlanır. Yapının ana giriş kapısının üzerinde Hattat İsmail Hakkı Altın bezer tarafından yazılmış bir kitabe bulunur. Kitabede Osmanlı Türkçesi ile yazılmış “Dersaadet Cinayet Tevkifhanesi” ve “1337” ifadeleri yer alır. Bu ifadelerden hareketle yapının inşa tarihinin 1918 yılı olduğu tahmin edilir. Mimarı ise kesin olarak bilinmez. Bazı kaynaklarda target=_blank Mimar Kemaleddin’in eseri olduğu ifade edilse de target=_blank Mimar Vedat Tek’e atfedenlerde vardır.
1000 kişilik kapasiteye sahip olan yapıda kadın ve çocuklar içinde ayrı bölümler bulunur. Cezaevi yapısının ilk konukları arasında ise İstanbul’un işgaline karşı gelen ve K target=_blank target=_blankurtuluş Savaşı hazırlığında bulunan “İstanbullu Direnişçiler” yer alır. İlerleyen zamanlarda da Nazım Hikmet, Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Necip Fazıl Kısakürek, Can Yücel, Deniz Gezmiş, Sabahattin Ali, Yılmaz Güney, Zekeriya Sertel, Sabiha Sertel, Sıdıka Umut Su, Suat Derviş’in eşi Reşat Fuat Baraner ve Kürt İdris lakaplı ünlü kabadayı İdris Özbir gibi tanınmış pek çok isme ev sahipliği yapar.
Nazım Hikmet, “Memleketimden İnsan Manzaraları” isimli kitabı ile yayınlanmamış olan “Orası” adlı romanını, Kemal Tahir “Esir Şehrin Mahpusu”nu, Orhan Kemal “72. Koğuş”u ve Yalçın Küçük’te “Aydın Üzerine Tezler” isimli eserlerini Sultan target=_blank target=_blankahmet Cezaevi’nin zorunlu misafirleri arasında yer aldığı yıllarda burada kaleme alır.
1969 yılına kadar cezaevi olarak hizmet veren yapı, Sağmalcılar (Bayrampaşa) Cezaevi’nin inşa edilmesinin ardından kapatılır. 12 Eyl target=_blankül 1980 Askeri Darbesi’nin ardından onarılarak siyasi tutukluların hapsedilmesi için “askeri cezaevi” olarak yeniden hizmete alınır. 1986 yılına kadar bu işlevini sürdüren yapı, 1991 yılında başlayan restorasyon sürecinin tamamlanmasının ardından Four S target=_blankeasons Hotel Sultanahmet’ adıyla 1996 yılında otel olarak hizmet vermeye başlar.
Günümüzde de otel olarak faaliyet göstermeye devam eden yapıyı ziyaret edebilir, sonrasında da dilerseniz Küçük Ayasofya Camii avlusunda yer alan Sultanahmet Cezaevi kapısını görebilirsiniz.